2024 yılı ilk 7 ayında konkordatoya başvuran firmaların sayısı da şimdiden geçen yılı geride bıraktı.
Konkordato, borçlu firmaların mali durumunu düzeltip iflastan kurtulmasını amaçlayan bir süreç.
Basın İlan Kurumu’ndan alınan verilere göre, bu yılın ilk 7 ayında, en çok inşaat sektöründe olmak üzere toplam 1.554 konkordato talebi oldu. 2023 yılında yıllık bazda bu sayı toplam 1.516 olarak gerçekleşmişti.
Bu yıl görülen bu artış 2018-2019 yıllarında görülen konkordato patlaması ile aynı seviyede. Ocak ayından beri sürekli artan konkordato talebi göz önüne alındığında yıl sonuna toplam konkordato sayısının 3 bini geçmesi bekleniyor.
Ekonomistlere göre bu durum, ekonomide yaşanan ciddi durgunluğun bir yansıması. Özellikle özkaynakları sınırlı firmaların yaşadığı mali sıkıntılarında bir sonucu.
Konkordato talebinde özellikle inşaat ve tekstil sektörü firmaları öne çıkıyor.
Konkordato, borçlu firmaların faaliyetlerine devam ederek öncelikle nakit akışını düzeltmesini, akabinde mali durumunu düzelterek iflastan kurtulmasını ve alacaklıları ile anlaşarak borçlarını belli bir vade de ödemesini sağlar.
Konkordato başvurusu kabul edilen firmalar hakkında; icra işlemleri yapılamaz, bankalar kredilerini geri çağıramaz, ipotekli ve rehinli mallar satılamaz. Firmalara sağlanan bu geçici koruma tedbirleri ile firma faaliyetlerine devam edebilir.
Yurdumuzda konkordato başvurularındaki artış ilk olarak 2018 yılında mali krizle başlayıp, 2019 yılında ise 3.691’e ulaşmıştır.
Yaşadığımız bu dönem içerisindeki durgunluğun daha geniş bir zamana yayılması nedeniyle firmalar nakde ulaşmakta ciddi zorluklar yaşıyorlar. Özellikle yüksek kredi faizleri ve gayrimenkul piyasasındaki durgunluk firmaların borçlarını ödeyemez hale getiriyor, bu durumda konkordato sayısını artırıyor.
Ekonomik durgunluğun yansımalarından dolayı özellikle inşaat ve tekstil sektöründen çok ciddi bir konkordato dalgası görülmektedir. Artan işçilik maliyetleri ve azalan karlılık, büyük tekstil firmalarının konkordato sürecine germesine sebep oluyor. Ayrıca dolar kurundaki baskı azaltılmadığı için tekstil sektörü ciddi bir krizle karşı karşıya kalmaktadır.
Kurdan kaynaklanan tekstil sektörünün yaşadığı durum ilaç ve tıbbi cihaz sektöründe de görülmektedir. Bu sektörlerde de dövize bağlı hammadde maliyetleri yüksek olmasına rağmen, ürün fiyatları baskı altında tutulmaktadır.
Konkordato kartopu etkisi yaratabiliyor.
Firma konkordato ilan ettiği zaman eski borçlarını askıya almakta, onunla iş yayan firmalara ödeme yapmamaktadır. Bu durumda konkordato ilan eden firma ile iş yapan özellikle küçük firmalar likidite sorunu yaşamaktadır. Özellikle konkordato ilan eden firmanın çeklerini ticaretinde kullanan firmaların bu çeklerin zamanında ödenmemesinden kaynaklı olarak daha da zor durumu düşmelerine neden olmaktadır.
Bu nedenle böyle firmalarla iş yapan ve nakit akışı bozulan firmalarda konkordato almak zorunda kalmaktadırlar.
Örneğin Türkiye’nin her tarafında işler yapan ve taşeronları olan bir inşaat firması borcunu ödeyemeyince alt taşeronları da borçlarını ödeyememekte ve bu durum bir sarmala doğru gitmektedir. Bu nedenle diğer firmalarda konkordato almak zorunda kalmaktadır.
Söz gelimi bir firmaya vadeli satış yaparak çok ciddi miktarda ham madde satıyorsunuz. O firma konkordato ilan ettiği zaman hem paranızı alamıyorsunuz hem de elde etmediğiniz bir gelirin vergilerini ödemek zorunda kalıyorsunuz. Bu durumda hiç ummadığınız, beklemediğiniz firmaları likidite sıkışıklığına sokuyor ve bu firmalarında konkordato almalarına sebep oluyor.
Konkordato süreci nasıl işliyor.
Mahkeme konkordato başvurusunu başarılı bulursa 3 aylık geçici mühlet kararı veriyor. 3 aylık geçici mühlet kararı gerekirse 2 ay daha uzatılabiliyor.
Geçici mühlet kararı ile beraber firmanın bütün borçları donduruluyor, firma hakkında icra takibi başlatılamıyor ve firma ticari faaliyetlerine devam ediyor. Mahkeme tarafından görevlendirilen konkordato komiseri ise firmanın mali verilerini inceliyor ve firmanın borçlarını ödeyip ödeyemeyeceğini tespit ediyor. Geçici mühlet içerisinde konkordato komiserleri tarafından olumlu rapor verilir ise mahkeme 12 aylık kesin mühlet raporu veriyor. Kesin mühlet içerisinde firma alacaklıları ile bir ödeme planı üzerinde anlaşmaya çalışıyor. Sunulan ödeme planını alacaklıların çoğunluğu kabul eder ise mahkeme konkordato tasdik kararı veriyor ve firma bu ödeme planı çerçevesinde borçlarını ödemeye başlıyor.
Ortalama bir konkordatonun tasdik olma süreci 15-17 ayı buluyor. Onaylanan ödeme planı çerçevesinde ödemeler de konkordato tasdik olduktan sonra başlıyor. Yani konkordato kararı alan firma yönünden 15-17 aylık bir ödemesiz dönem söz konusu.
Firma konkordato süresi içerisinde bu ödemesiz dönemde mali açıdan güçlenerek çıkabiliyor. Özellikle nakit akışını iyi yöneten firmaların konkordatodan başarı ile çıktıkları ve mevcut kapasitelerini artırdıkları görülmekte.